Teknolojinin bedeli hareketsizlik

9 Mart 2010 Salı


Teknolojinin sağladığı Kolaylıklara karşılık, uzun süre hareketsiz kalanlarda kemik erimesinden fazla kiloya,kireçlenmeden denge hissinin bozulmasına kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.Uzmanlarımız ,hayatın her alnına giren Teknolojinin sağlık açısından olumsuz etkilerine işaret etmektedirler. Yine Uzmanlarımız, hareketsizliğin yarattığı olumsuzluğu şu şekilde ifade etmektedirler.’İnsan oğlu teknolojinin rehavetine tamamen teslim ederse,vücudu işlevsiz bir patates çuvalı haline gelecektir.

İskelet sistemimize iyi bakmak zorundayız çünkü, özgürlüğümüzü ona borçluyuz.’

Doç.Dr.Nadir Şener,insan oğlunun son 50 yılda gerçekleştirdiği teknolojik devrimin tüm insanlık tarihindeki değişimden daha ilerde olduğunu vurgulayarak,bu günün dünyası ile bundan 100 yıl öncesinin yaşam koşulları arasında ki Farka dikkat çekyor.Şener,rahat rahat yaşayan,daha hızlı ulaşan, daha çabuk ulaşan,doğayla daha güçlü mücadele eden insanoğlunun ödediği bedele ,başka bir deyişle teknolojinin bedeline vurgu yapıyor.

Teknoleji olumluluğuna rağmen daha az yürüyor,daha uzun süre sabit konumda kalınıyor,işleri yaparken daha az güç harcanıyor, elve kol daha az kullanılarak hantallaşmaya neden olunuyor.’işleyen demir ışıldar’ sözündeki gibi insan vücududa hareket ettikce ışıldıyor. Daha az hareket demek,kasların daha güçsüz hale gelmesi,kemiklere daha az yük binmesi ve erimesinin daha fazla olması demek.Daha az hareket demek,daha kilolu vücut ve böylece eklemlern daha çok aşınması ,kireçlenme riskinin daha fazla olması denektir.

Peki ne yapalım ? Otomobil kullanmayalım mı ? Asansör kullanmayalım mı? Ofis ortamında çalışmayalım mı ?Televizyonun uzaktan kumandasını kullanmayalım mı ? Tabi ki hepsini de yapalım, ancak; ölçüsünü bilmeliyiz. İnsanoğlu artık teknolojiyle birlikte yaşamanın kritik eşiğine gelmiş durumda.n Doç.Dr.Şener, insan oğlunun teknolojinin rehavetine tamamen teslim etmesi halinde, vücudun tamamen işlevsiz bir hale geleceğini,bunun için de asgari hareketlilik gerektiğini belirtiyor.

Şener, şu tavsiyede bulunuyor:’ Ofis ortamında çalışıyorsak ve sürekli oturmak durumundaysak saat başı 1-2 dakikalık aralar verip, ofis içinde dolaşarak,basit bel ve boyun hareketleri yaparak olası kas ağrılarılarından koruyacaktır. Ayrıca dik oturmak, bilgisayara çayraz yerleşmek yerine, karşımıza ve göz hizasına almak ta yardımcı olacaktır. Yürüyecek mesafelere otomobil kullanmamak,düzenli egzersiz yapmak,günlük işleri olabildiğince motorize kullanmadan yapmak,iskeletimizi hareketli tutacaktır.Bu ve benzeri önlemlerle günlük hayatımızı zorlaştırmadan ama diğer taraftan da teknolojiye mahjum olmadan bedenimizi çalıştırmalıyız.

Sözün özü, iskelet sistemimize iyi bakmak, iyi ve dengeli beslenmek, vücudumuzu sürekli çalıştırarak güçlü ve zinde tutarak, hastalandığında hemen tedavisini yaptırmak zorundayız. Çünkü istesek te istemesek de özgürlüğümüzü ona borçluyuz.’

0 yorum:

back to top